18 Eylül 2013 Çarşamba

TAKTİK İNSANI VE STRATEJİ İNSANI

Çölde yolculuk eden bir derviş, yara bere içinde; aç susuz kalmış ve dövülmüş, yaralaı bir hırsız görmüş. Yolunu yarıda kesip ona bakmış; yaralarını iyileştirmiş; yemeğini paylaşmış; hasılı hayatını kurtarmış. Bir sabah uykudan uyanmış ki ne görsün? Bizim hırsız dervişin devesini de çalıp gitmekte... Hırsız, "Benim bir hırsız olduğumu biliyordun, bunu bile bile bana yardım ettin, ne yapalım derviş efendi, buraya kadarmış." demiş. Derviş ise, "Senden tek bir şey isteyeceğim, bundan kimseye bahsetme. Bu hikaye yayılırsa, insanlar yolda gördüğü yabancılara yardım etmez olur." diye cevap vermiş...

Günümüze ne kadar uyan bir hikaye. Ama neyse, konu bu değil...

Zülfü Livaneli, zevk alarak okuduğum Edebiyat Mutluluktur adlı deneme kitabında "(...) Einstein da kurnaz değildir Mevlana'da, Nietzsche'de, Hz. İsa'da. Herhangi bir sokak kurnazı, bu büyük insanları iki dakikada kandırmayı başarabilir. Çünkü hem küçük hesaplara akılları ermez onların, hem de insanlıkla ilgili yüksek düşünceleri bu derece alçalmayı kavrayamaz.(sayfa.166)"der.

Kurnaz olmanın, günü kurtarmak ve kısa vadeli planlar yapmakla ilgisi var. Yani denebilir ki, kurnaz kişi, uzun bir zamana yayılan planlar değil, gündelik, anlık kurmacalar yapan biridir. Uzun vadenin hesabını yapamaz. Bunun için yeterli zekası olmadığı gibi, sabrı da, tahammülü de yoktur.

Siz, karnınızı doyurmakla böbürlenirken,
timsahların diş temizleyicisi oluyor olabilirsiniz.
Kurnaz, fotoğrafın tamamını değil, kendiyle ilgili olan kısmını görür. O, kendi başının çaresine baktıktan sonra, büyük fotoğrafın ne gösterdiğinin bir önemi yoktur. Bu yönüyle kurnaz kişi, son derece bencildir.

Kurnaz, taktiklerin insanıdır. Strateji nedir, haberi bile yoktur.

Strateji, taktiklerin oluşturduğu bir bütündür: Her strateji mutlaka taktikler içerir; ama bu her taktik strateji icabı olmayabilir.

Derviş, strateji, hırsız ise taktik insanıdır. Devesi alındığında bile derviş, istediği şeyle hırsızı yönlendirmektedir. Hırsızın hareketi sadece onu ve dervişi ilgilendirirken, dervişin isteği tüm insanları, kuşakları ilgilendiren bir planın parçasıdır.

Türk toplumu sizce tattik kurnazı mıdır; yoksa strateji uyanığı mı?

Peki siz?

Taktik insanı mısınız, strateji mi?

Koray Onur

17 Eylül 2013 Salı

BİR OKUMA TİYATROSU, KAFKA: BABA İLE OĞUL

Mark Rozovsky'nin, Kafka'nın babasıyla ilişkisini konu alarak yazdığı Kafka: Baba ile Oğul, Kocaeli Şehir Tiyatroları'nda 2011 yılında tiyatro haftasında okuma tiyatrosu olarak sahnelendi. 

Dinlediğiniz kayıt, amatör bir şekilde yapılmış bir kayıttır. Oyuncular, oyun metnini, yönetmenin isteği doğrultusunda, sadece bir kere yüksek sesle okumuş, böylece tamamıyla canlı bir deşifre üzerine yoğunlaşmışlardır. 

Ayrıca, oyunun ses efektleri, yine doğaçlama olarak, elindeki bir tabletten, Koray Onur tarafından yapılmıştır. 

Bu metin, tam bir baba oğul tartışmasından ibarettir. Kafka da evlattır, Kafka'nın babası da babadır.

Seslendirenler: 

Baba: Koray Onur 
Oğul: Fatih Sevdi 

Yönetmen: Koray Onur

15 Eylül 2013 Pazar

BİR KİTABIN ALTINI ÇİZMEK

Bazı okuduğum kitapların altını çizdiğim yerlerini, başka bir deftere geçirmek gibi, biraz deli işi, bir alışkanlığım var. 

Bu, benim kitapları daha iyi özümsememi, sonra, geri dönerek bilgilerimi tazelememi sağlıyor. Şimdi o defterleri burada paylaşmaya başlıyorum. Umarım beğenirsiniz ve sizlere de yararı olur..



Sevgiyle ...


5 Eylül 2013 Perşembe

KİRLENMEK GÜZEL OLSAYDI, YÜZÜMÜZE GÖZÜMÜZE BOK SÜRERDİK

Kirlenmek güzeldir, OMO'nun sloganı.

Oysa bilinmeli ki, oyuna devam ettiğin halde, temiz kalabilmendir güzel olan.

Kirlenmek güzel olsaydı, kimse OMO almazdı ki, hazır kirlenmişken, kirli kalırdık, olur biterdi.

Böyle bir hakları var mı gerçekten?
Doktorlar çıkıp, "Hastalanmak güzeldir. Hastalığın çaresi var, hastalanacağım diye yapmanız gerekenleri ertelemeyin. Hastalanırsanız biz hallederiz." diye reklam yapsa bu size vahşi bir yaklaşım gibi gelmez mi?

Bu hayatı yaşamanın tek yolu, kirlenmekten geçmiyor. Ama aklı fikri para olan bir dimağ için hayatı kirlenmeden yaşamak mümkün olamayacağından, bu slogan çıkıverir. Çocukların oyunları üzerinden hem de...

Güzel olan oyun oynamaktır. Oyunda kirlenmek ancak bir yan etki olabilir, oyunun sonucu ve amacı değil.

Temiz kalmak, deha;
Kirlenmek, şanssızlık;
Temizlenmek, zeka işi...

Koray Onur