27 Ağustos 2015 Perşembe

LEVENT ÜZÜMCÜ vs İSTANBUL BELEDİYESİ

Levent Üzümcü'nin Şehir Tiyatrosu'ndaki görevine eminim.
Yetkililer istesin ya da istemesin...
Birkaç gün önce, "Sanatçı politik olabilir, ama dünyayı sanat yoluyla yorumlar ve değiştirecekse de, sanat yoluyla değiştirir." diye yazmıştım. Çünkü, etraf, sanatı, politikayla yoğurarak sığlaştıran; sanatın zekasındansa, politikanın kuru zekasını tercih ederek kendini de, sanatını da çiğleştiren; ikisi arasındaki hassas dengeyi bir türlü koruyamayanlarla dolu. Alavere-dalavere yapılan bir yeri betimlemek için, pejoratif bir anlam yüklenerek söylenen "tiyatro yapmak" terimini kullanmaktan pek hoşlanan bir güruhun eline malzeme veren bu kişiler, politikayla sanatı hunharca birbirine karıştırmayı "politik sanat", kendilerini de "politik sanatçı" olarak görme eğiliminde.

Son günlerde yaşanan bir olay, bunları tekrar düşünmeme sebep oldu: Levent Üzümcü, bir kamu kuruluşu olan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları'ndan, "Gezi Direnişi sürecindeki duruşu ve Sosyalist Enternasyonel'e yaptığı konuşma gerekçe gösterilerek" ihraç edildi.

Levent Üzümcü, politik bir kişiydi, bunu hiçbir zaman gizlemedi. Ancak, hiçbir zaman sanatına politikayı alet etmedi; politik bir aksiyon içindeyken de sanatını "kullanmadı". Kimsenin bunun aksine şahit olduğunu da sanmam.

Ancak belli ki, Levent'in kendi hayatına uyguladığı politika-sanat dengesini İstanbul Belediyesi uygulayamıyor.

Kim daha aciz?

Koray Onur

Hiç yorum yok: