12 Mayıs 2014 Pazartesi

KAÇMAK VE GERİ ÇEKİLMEK ARASINDAKİ FARK

Sanırım kaçmış!
Genellikle mücadele ve savaş ortamlarının iki önemli kavramı olsalar da, kaçmaktan ayrı olarak, geri çekilmek, her tür ilişkinin (kişinin kendisiyle, başkasıyla ilişkileri, aşk, iş ilişkileri, ulusal ve uluslararası ilişkiler, kültürel ilişkiler vb.) barış ortamlarının da çok önemli bir kavramı.

Birbirleriyle sık sık karıştırılmalarını anlamak zor değil ama yine de hangisinin kaçmak, hangisinin geri çekilmek olduğunu ifade ederken, bizim bakışımızın derinliği mühim. Zira sığ ve yüzeysel bir bakış açısı bize olanı sadece kaçış olarak gösterebilir.

Halbuki, iyi bir saldırının olduğu gibi, barış ortamının da koruyucusu geri çekilmek. Tabii ki, zihinsel, psikolojik, fiziksel olarak da karmaşık bir süreç. Bu hem geri çekilen, hem de onu izleyen için böyle.

Geri çekilmenin, kaçmaktan en önemli farkı pasif değil, aktif bir fiil olması ve her halükarda tekrar atak yapmayı barındırmasıdır. Şu öyküye bakalım:

"Diyojen bir gün, dar bir köprüde, zengin bir züppe ile karşılaşır. Züppe kişi, Diyojen'in berduş halini görünce böbürlenerek, 'Ben bir serseriye yol vermem.' der. Diyojen ise adama yol vererek şöyle der, 'Ben veririm'."

Şimdi, hikayedeki köprüye, olayın ne olduğunu görebilecek kadar yakın, ama söylenenleri duyamayacak kadar uzak olduğumuzu düşünelim. Diyojen'in, bu kendini beğenmişe yol vererek korkak bir "kaçış" sergilediğini düşünürüz.

Bilgi eksikliği, birçok geri çekilişin, insanlar tarafından kaçış olarak algılanmasına yol açan en önemli etkenlerden.

Peki, konuşulanları da duyacak kadar yaklaşırsak? Kazandığmız bu yeni boyutla anlayışımız sığlıktan kurtulur, Diyojen'in tavrının eleştirel bir atak barındıran, esaslı bir geri çekilme olduğunu anlarız. 

Korkak kaçar; akıllı geri çekilir.

Kaçarken sağa sola takılmak mümkündür; ama geri çekilirken önünüze bakıp, en az zararı görürsünüz.

Ve ayrıca, iyi bir sıçrayış için, biraz geri çekilmek gerekir.

Koray ONUR


Hiç yorum yok: